Alvaro Morata, İspanyol basınına konuştu

Galatasaray’ın İspanyol golcüsü Alvaro Morata, Cadena Ser’de yayınlanan El Larguero programına açıklamalarda bulundu.

Atletico Madrid ve Milan’daki mesleğiyle ilgili konuşan Morata, Galatasaray’a adapte olduğunu söyledi.

“ÇOK MUTLUYUM”

Türkçe öğrenmeye başladığını söyleyen Morata, “Türkiye’de beşerler çok asil ve çok saygılı.” dedi.

Galatasaray’da kalmak isteyeceğini de kelamlarına ekleyen Morata, “Evet, onların da bunu istemesi lazım. Galatasaray’da çok memnunum. Bana çok âlâ davranıyor, çok şefkatli davranıyor ve ben de çok memnunum.” biçiminde konuştu.

Son olarak Fenerbahçe Teknik Yöneticisi Jose Mourinho’yla ilgili de konuşan Morata, “Gerçek şu ki Mourinho’ya çok büyük bir hürmetim ve sevgim var zira bana birinci kez oynama fırsatı vermişti. Fakat tahminen de konuşmak için Türkiye’den ayrılmamızı beklememiz gerekecek” tabirlerini kullandı.

ATLETİCO MADRİD VE MİLAN MESLEĞİ

Morata şunları söyledi:

“Atletico Madrid, sekiz forvetle anlaşmak istiyorsa, kulübün önceliğinin ben olmadığımı düşünüyorum. Sıkıntı vakitlerden geçtiğinizde, size kusur yaptığınızı söyleyen yakınlarınız olsa bile her şeyi net göremezsiniz. Yaz aylarında her şeyi daha güzel düşünmeliydim. Bunu artık söylemenin bir yararı yok lakin Atletico’dan ayrılıp ayrılmama konusunda daha fazla düşünmeliydim. Hayatınızın muhakkak düzeylerinde uygun olmadığınızda, yanlış kararlar veriyorsunuz. Avrupa Şampiyonası’nda aklımda olması beni rahatsız etti. AC Milan teknik yöneticisi, o vakitler Fonseca’ydı, beni her gün arıyordu ve o vakitler sevildiğimi hissetmeye gereksinimim vardı. Artık geriye dönüp baktığımda Cholo da bana paha veriyor ve beni seviyordu. “Eğer biri bana kusur yaptığımı söyleseydi? Birinci söyleyen babamdı. Juanma Lopez de bana söyledi, görünüşe nazaran onlar menajer ve yalnızca iş yapmak istiyorlar lakin…. O vakitler Simeone’nin de bana kıymet verdiğini ve beni istediğini göremiyordum.”

“SİMEONE’NİN ÇOK HASSAS BİR İSTİKAMETİNİ KEŞFETTİM”

“Simeone’yle hiç konuşmadık lakin geçen yıl çok makus bir periyot geçirdiğimde onun çok daha hassas bir istikametini keşfettiğim yanlışsız. Bir insan olarak beni çok şaşırttı zira şahsî bir mevzuda bana nasıl yardımcı oldu. Artık futboldan, taktiklerden ya da az mı çok mu oynamam gerektiğinden bahsetmiyorum. Berbat bir durumdayken bir insan olarak beni çok şaşırttı. Atletico’da bulunduğum mühlet için onlara teşekkür etmek, Atletico forması için her vakit her şeyimi vermeye çalıştığımı ve keşke daha fazla yardım edebilseydim ve o formayla şampiyonluklar kazanabilseydim demek istiyorum. Bana her taraftan saldırsalar bile her vakit Atletico Madrid’i savunmaya çalıştım ancak ben Atletico Madrid taraftarıyım ve onların olabildiğince âlâ olmasını istiyorum. AC Milan’da Fonseca ile bir proje başlattık, beni transfer için çağıran da oydu. Memnunduk, çok âlâ maçlar oynuyorduk. Inter’i yendik, Şampiyonlar Ligi’nde Real Madrid’i yendik… ve birden işler karışmaya başladı. Bir sorun üzere görünmeye başladığımda, ayrılmayı tercih ediyorum.”

“G.SARAY’DA UZUN MÜHLET KALMAK İSTERİM”

“Türkiye’nin en büyük kulübünde bir aile tecrübesi yaşama bahtım vardı ve Galatasaray’a gitmeye karar verdim. Kesin bir transfer değil, önümüzdeki Ocak ayına kadar mukavelem var, orada kalmam gerekirse de benim için sorun olmaz. Memnunum, güzel adapte oldum, fakat benim Milan ile kontratım var. Türkiye ve Galatasaray çok etkileyici, çok kültürlü, size çok şey sunuyor, ayrıyeten grupla birlikte Antalya’ya da çok gidiyoruz, uzun deplasman seyahati olduğunda 3-4 günlüğüne plaja gidiyoruz ve gerçek şu ki inanılmaz. “Türkçe öğreniyorum, biraz ders alıyorum ve irtibat kurabiliyorum biraz. Dahil olmak istiyorum. Sonuçta öteki bir kültür. İnsanlara çok hürmet duyuyorum. Türkiye’de beşerler çok asil ve çok saygılı. Bir restorana gittiğinizde bazen şayet öteki bir grubu tutuyorlarsa yemek vermiyorlar, latife yollu olağan ki. Bunu latife yollu söylüyorlar size.”

“BANA ÇOK YETERLİ DAVRANIYORLAR”

“Gerçek şu ki; Galatasaraylılar kadroya farklı bir hisle bakıyorlar. Bu etkileyici bir şey ve bunu farklı bir düzeyde yaşıyorlar. Şu anda Galatasaray’da 25. şampiyonluğu kazanma talihimiz var. Bu da formaya bir yıldız daha eklemek manasına geliyor ve onlar için bu en kıymetli şey. Döndüğümüzde kupada Fenerbahçe maçı var ve umarım onları yeneriz ve iki gol atabilirim. Evet, onların da bunu istemesi lazım. Galatasaray’da çok memnunum. Bana çok âlâ davranıyor, çok şefkatli davranıyor ve ben de çok memnunum.”

“Gerçek şu ki Mourinho’ya çok büyük bir hürmetim ve sevgim var zira bana birinci kere oynama fırsatı vermişti. Fakat tahminen de konuşmak için Türkiye’den ayrılmamızı beklememiz gerekecek. Ayrıyeten sana söyleyeyim, sana son derbinin sonunun görüntüsünü izleteceğim. Çok bir rekabet kelam konusu. Galatasaray – Fenerbahçe ortasındaki rekabet, Madrid-Atletico ve Madrid-Barça rekabetinden çok daha ateşli ve çok daha büyük. Böylesini hiç görmedim. Maçı yönetmek için yabancı hakem geldi. Stadyumda 30 bin üzerinde polis vardı. İnanılmazdı.”

“Gerçek şu ki; Galatasaraylılar gruba farklı bir hisle bakıyorlar. Bu etkileyici bir şey ve bunu değişik bir düzeyde yaşıyorlar. Şu anda Galatasaray’da 25. şampiyonluğu kazanma bahtımız var. Bu da formaya bir yıldız daha eklemek manasına geliyor ve onlar için bu en kıymetli şey. Döndüğümüzde kupada Fenerbahçe maçı var ve umarım onları yeneriz ve iki gol atabilirim. Evet, onların da bunu istemesi lazım. Galatasaray’da çok memnunum. Bana çok âlâ davranıyor, çok şefkatli davranıyor ve ben de çok memnunum.”

“MOURİNHO’YLA İLGİLİ KONUŞMAK İÇİN TÜRKİYE’DEN AYRILMAM GEREK”

“Gerçek şu ki Mourinho’ya çok büyük bir hürmetim ve sevgim var zira bana birinci sefer oynama fırsatı vermişti. Fakat tahminen de konuşmak için Türkiye’den ayrılmamızı beklememiz gerekecek. Ayrıyeten sana söyleyeyim, sana son derbinin sonunun görüntüsünü izleteceğim. Çok bir rekabet kelam konusu. Galatasaray – Fenerbahçe ortasındaki rekabet, Madrid-Atletico ve Madrid-Barça rekabetinden çok daha ateşli ve çok daha büyük. Böylesini hiç görmedim. Maçı yönetmek için yabancı hakem geldi. Stadyumda 30 bin üzerinde polis vardı. İnanılmazdı.”