Numan Kurtulmuş: Gazze’deki soykırımın bir ayağı da İslamofobi’dir

Türkiye Büyük Millet MeclisiBaşkanıNumanKurtulmuş,15MartİslamofobiileMücadeleUluslararasıGünüdolayısıylaönemlibirmesajyayınladı.

Kurtulmuş,Türkiye’ninBirleşmişMilletlernezdindekiçalışmalarıyla15Mart’ınuluslararasıbirgünolarakkabuledildiğinihatırlatarak,İslamofobi’ninhâlâküreselbirsorunolmayadevamettiğinibelirtti.

Gazze’deki soykırımın İslamofobi ile kontağına dikkat çeken Kurtulmuş, Müslümanlara yönelik ayrımcılığın insanlık için önemli bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.

“MÜSLÜMANLAR BİLHASSA AVRUPA ÜLKELERİNDE ŞİDDETE MARUZ KALIYOR”

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 2022’de Türkiye’nin eforlarıyla 15 Mart’ı “İslamofobi ile Uğraş Milletlerarası Günü” ilan ettiğine dikkat çeken Kurtulmuş, iletisinde şu sözlere yer verdi:

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Türkiye’nin faal çalışmaları ve güçlü iş birlikleri sonucunda, 2022 yılında 15 Mart’ı “İslamofobi İle Uğraş Milletlerarası Günü” olarak ilan etmiştir.

15 Mart, İslamofobi ile uğraş edilmesi açısından global ölçekte gündem oluşmasına imkân sağlamıştır.

Ancak, 2022 yılında kabul edilen “İslamofobi ile Uğraş Milletlerarası Günü”nün üzerinden geçen üç yılın akabinde, Müslümanlar, bilhassa Avrupa ülkelerinde bugün dahi çok çeşitli şiddet olaylarına, ayrımcılık ve ötekileştirmelere maruz kalmaktadır.

“GAZZE’DEKİ SOYKIRIMIN BİR AYAĞI DA İSLAMOFOBİ’DİR”

Batı dünyasında, bu nefret telaffuzlarını körükleyen kimi siyasetçiler, basın, sermaye kümeleri ve ırkçı kuruluşlar, yalnızca Müslümanları değil, farklı kültürlerden gelen insanları da gaye alarak toplumsal huzuru yok etmeye çalışmaktadır.

Bugün Gazze’de yaşanan soykırımın bir ayağını da elbet İslamofobi oluşturmaktadır. On binlerce pak sivilin katledildiği, hastanelerin, okulların bombalandığı bu insanlık dramının kaynağı, İslamofobi’den uzakta aranmamalıdır.

İSLAMOFOBİ’NİN GAZZE’DE NEDEN OLDUĞU YIKIMA DİKKAT ÇEKTİ

Aynı biçimde Gazze’de savaşın durdurulması, suçsuz canların korunması için sokaklara çıkan, şovlar yapan insanların akademiden sanata, spordan ticarete her alanda adeta tecrit altında tutulması da İslamofobi’den farklı okunamaz.

Ancak gelinen noktada, dünyanın farklı coğrafyalarında birbirinden bağımsız yüz milyonlarca insan, insanı insan yapan kıymetlerden yana olmuş ve bu doğrultuda insanlık cephesi kurulmuştur. Ümit ediyoruz ki bu cephe her geçen gün daha da güçlenerek İslamofobi, ırkçılık, ayrımcılık üzere direkt insanlığı amaç alan meselelerin da üstesinden gelecektir.

“ADİL BİR DÜNYA MÜMKÜN”

Bizler, tüm insanları yaradılışta eşit gören bir medeniyetin mensupları olarak, hiçbir ayrımcılığa maruz kalmaması gerektiğine inanıyor, insanların barış içerisinde yaşadığı bir dünyayı kurmak için her alanda gayret ediyoruz.

Adil, hakkaniyetli, insanların ve devletlerin eşitliği unsurunun benimsendiği, barış içinde yaşayabileceğimiz bir dünya mümkün…