Lavrov’dan von der Leyen’e: Führer Ursula

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Amerikan bloggerlar Mario Nawfal, Larry Johnson ve Andrew Napolitano’ya verdiği röportajda, gündemdeki bahislere dair açıklamalarda bulundu.

Lavrov, “Onlar, (Donald) Trump devrinde ABD ulusal çıkarlarının korunmasının Amerikan dış siyasetinin temeli olduğu bağlamında bağlantıların uygun olmasını istediğini söyledi. Bu, tartışılamaz. Bununla birlikte Amerikalılar, öbür ülkelerin de kendi ulusal çıkarları olduğunu anlıyor. Onların bu görüşüne katılıyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

ABD ve Rusya’nın çıkarlarının hiçbir vakit örtüşmeyeceğini belirten Lavrov, “Bu çıkarların hatta yüzde 50 oranında bile uyuşması mümkün değil. Lakin çıkarlarımız örtüştüğünde, sorumlu siyasetçiler olarak benzerlikleri geliştirerek pratiğe dönüştürmek için elimizden geleni yapmalıyız. Çıkarlar örtüşmediğinde yahut çeliştiğinde ise sorumlu ülkeler, bunların çatışmaya dönüşmesini önlemek için elinden geleni yapmalı.” diye konuştu.

Lavrov, ABD Başkanı Donald Trump’ın, Grönland planlarına ait ise “Ukrayna’nın, Rusya’nın güvenliği açısından değeri, Grönland’ın, ABD’nin güvenliği açısından taşıdığı değerden kat kat daha büyük.” sözlerini kullandı.

Trump’ın Rusya ve Çin’le “nükleer silahsızlanma” görüşmelerine başlamak istediğine dikkati çeken Lavrov, “Karşılıklı hürmet, eşitlik ve evvelce belirlenen tahlillerin dayatılması temelinde her türlü formatta görüşmelere açığız. Şayet Çinli dostlarımız bu bahse ilgi gösteriyorsa karar, onlarındır.” dedi.

Lavrov, Rusya ile ABD ortasında stratejik istikrara dair diyaloğun kurulmasının ehemmiyetini vurguladı.

ABD’nin NATO’dan çekilmesi ihtimalini de pahalandıran Lavrov, “Amerikalıların, NATO’dan çıkacağını düşünmüyorum. En azından ABD Başkanı Donald Trump, bunun olabileceğine hiçbir vakit işaret etmedi.” diye konuştu.

Lavrov, Ukrayna’nın NATO’ya üye olması ihtimaline ait ise “Ukrayna’nın NATO’ya dahil olması, anayasasına ve 1991 tarihli bağımsızlık bildirgesine muhalif.” sözünü kullandı.

“MINSK MUAHEDELERİ UYGULANSAYDI, UKRAYNA 1991 SONLARINDA KALIRDI”

Avrupa’nın Ukrayna krizine yönelik yaklaşımını pahalandıran Lavrov, Almanya ile Fransa’nın, bu krizin tahliline dair Minsk mutabakatlarını bozduğuna işaret ederek dedi.

Lavrov, “Minsk muahedeleri uygulansaydı Ukrayna, Kırım hariç 1991 hudutlarında kalırdı. Zira Kırım Minsk’teki müzakerelerde hiçbir vakit lisana getirilmedi. Her seferinde palavra söylediklerinde kaybediyorlar. Bu süreç devam ediyor.” diye konuştu.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, daha önce “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 2022’de İstanbul’daki müzakerelerde Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’e kendi koşullarını dayatmaya çalıştığı” yönünde açıklama yaptığını anımsatan Lavrov, Ukrayna’nın İstanbul’da sağlanan muahedeyi parafladığına dikkati çekerek “Bu, Macron’un diğer bir palavrası.” değerlendirmesini yaptı.

“AB ARTIK BARIŞÇIL EKONOMİK BİR PROJE DEĞİL”

Avrupa Birliği’nin (AB) artık iktisat özelliğini kaybettiğini söyleyen Lavrov, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’i Adolf Hitler’e benzeterek “Führer Ursula.” dedi.

Avrupa’da sanayisizleşme sürecinin yaşandığını belirten Lavrov, “Avrupalılar, ‘Rusya’ya karşı savaşta zafer kazanma’ üzere ideolojik gayeye ulaşılması uğruna her şeyi feda etmeye hazır. AB artık barışçıl ekonomik bir proje değil. Kendi ordularını kurmak istiyorlar.” diye konuştu.

Lavrov, Avrupalı ülkelerin, Ukrayna’ya barış güçlerini konuşlandırması ihtimaline dair ise “NATO birliklerinin rastgele bir bayrak altında, rastgele bir sıfatla Ukrayna topraklarında bulunması bizim için tehdittir. Bunu hiçbir halde kabul etmiyoruz.” ifadelerini kullandı.

“İRAN NÜKLEER MUTABAKATININ TEKRAR CANLANDIRILMASINDAN YANAYIZ”

ABD ile temaslarda Basra Körfezi ve İran nükleer muahedesi sorununu de ele aldıkları bilgisini paylaşan Lavrov, şunları kaydetti:

Trump’ın birinci başkanlık devrinde Amerikalıların vazgeçtiği programın yine canlandırılmasından yanayız. Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu (BMGK) tarafından onaylanan orjinal muahedenin öngördüğü formatın sürdürülmesinden yanayız. Amerikalıların, yeni mutabakatın siyasi kaidelerle birlikte olmasını istediklerine dair belirtiler var. Buna nazaran, İran’ın Irak, Lübnan, Suriye ve öbür yerlerdeki kümeleri desteklemediğine dair denetlemelerden geçecek. Bunun işe yaracağını sanmıyorum. Bu, bizi endişelendiriyor.

Bakan Lavrov, birtakım Avrupalı ülkelerle de İran nükleer meselesine dair temasları sürdürdüklerini kaydetti.

Suriye’deki duruma da değinen Lavrov, bu ülkede ulusal birlik hükümetinin kurulacağına dair umudunu paylaştı.