Kastamonu’da kesik baş cinayetinde yargılama başladı

Kastamonu’nun merkezinde terk edilmiş haldeki bir aracı gören vatandaşlar durumu 112 Acil Davet Merkezi’ne bildirdi.

Kastamonu Vilayet Jandarma Komutanlığı takımlarınca araç ve etrafında yapılan incelemeler sonucunda, bölgedeki su kanalının içinde başı kesilmiş halde ceset bulundu.

4 GÜNDÜR KAYIPTI

Bulunan cesedin 4 gündür kayıp olarak aranan ve Araç ilçesine bağlı İğdir köyünde yaşayan Adem Yeşilgil’e ilişkin olduğu belirlendi.

Jandarma takımlarınca, 4 günlük bir aramanın akabinde Yeşilgil’e kayıp başı da cesedin bulunduğu yerden 2 bin 200 metre uzaklıkta bulundu.

ZANLILAR TUTUKLANDI

Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturma çerçevesinde jandarma takımlarınca, olayı gerçekleştirdikleri tespit edilen Şerife K., Niyazi K. ve E.Ö. gözaltına alındı.

Adliyeye sevk edilen şahıslar çıkarıldıkları isimli makamlarca tutuklandı.

HAKİM KARŞISINA ÇIKTILAR

Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde Şerife K., Niyazi K. ve E.Ö. hakkında dava açılan dava görülmeye başlandı.

Davanın birinci celsesinde hakim karşısına çıkan sanıklar savunma yaptı.

“MUSKAYLA BENİ KENDİNE BAĞLADI”

Kendisini savunan Niyazi K., olanları anlatırken şöyle konuştu:

Ben çiftçilik yapıyorum. 2022 yılında cezaevinden çıktım. Uslandığımı zannettim. Şerife, olaydan bir yıl evvel tarlamıza günlük sarımsak dikimi için çalışmaya geldi. 15 gün tarlamızda çalıştı.

Bu sırada kendisiyle ortamızda gönül ilgisi oluştu. Ölen arkadaş Şerife’nin eniştesi oluyor. Şerife ile ilgimiz başlayınca ben meskenden koptum. Ben bütün işimi gücümü bırakıp Şerife’nin yanına gittim.

‘Böyle devam ederse benim yuvam dağılacak, bu türlü olmaz. Sen beni bırak, ben de seni bırakayım, şimdiye kadar ne olduysa oldu’ dedim ve Şerife’den ayrıldım. 4 ay orta verdik.

Benim tehdit ettiğimi söylemiş. ‘İlişkimiz yoktu. Gönül alakamız yok’ demiş. Telefonumda görüntüleri var. Palavra konuşuyor. Muska yaptırarak beni kendisine bağlattı. Muskalar da çantasından çıkmış. ‘Bana zorla uyuşturucu içirtti’ demiş.

Şerife’nin çantasından 100 gram metamfetamin çıkmış, benim bundan haberim bile yok. Beni nasıl tuzağına düşürdüyse, daima beni farklı telefonlardan aradı.

“SİLAHI MURAT ATEŞLEDİ”

Olay günü Şerife’nin kendisini arayarak eniştesinde 10 milyon lira para olduğunu söylediğini anlatan Niyazi K. şu sözleri kullandı:

‘Bu parayı alıp kaçalım’ dedi. ‘Nasıl alacağız’ diye sordum. ‘Ben ayarlayacağım. Hastalandım diye eniştemi Kastamonu’ya çağıracağım’ dedi. Ben olayların buraya geleceğini varsayım etmedim. Bütün oklar Niyazi’ye döndü. Biz, olay yerine gidince ‘Murat, Yavuz ve Şerife, parayı çıkart’ dediler. Ben cinayeti işlemedim. Ekin tarlasının ortasından Murat ile Yavuz geldi. Araçtan çıkan silahlar da Şerife’nindir. Erkekliğe sığmaz diye benim dedim. Şerife’nin zihniyetini anlayamadım. Şu anda 5 kişinin yuvasını yıktı. Silahı Murat ateşledi. Köprünün altında kanlar gördüm.

“NİYE BAŞINI KESTİKLERİNİ BİLMİYORUM”

Olayın yaşandığı sırada alkol ve uyuşturucu tesiri altında olduğunu belirten Niyazi K., şu sözleri kullandı:

Murat, silahla Adem’i vurunca herkes olay yerinden dağıldı. Kimse ateş edeceğini düşünmedi. Niçin başını kestiler, bu türlü bir şey yaptılar, bilmiyorum. Bu olay olunca ‘aracı imha edeceğiz, kanıtları karartacağız’ denildi.

Bir tek olay yerinde ben kaldım, öbürleri kaçtı. Maktulün başını keseni de bilmiyorum. Kimin başını kestiğini görmedim. Kesilen başı Adem’in kendi aracına koymuşlar.

Cesedi de tarlanın kenarında bulunan derede köprünün altına sürüklemişler. Ben cesedi görünce korktum. 3-4 el ateş etti diye hatırlıyorum. Olay sırasında alkol ve uyuşturucu tesiri altındaydım.

“NASIL BENİM TELEFONUMLA ÇEKİLDİĞİNİ BİLMİYORUM”

Kesilen başın fotoğrafının kendi telefonundan nasıl çekildiğini bilmediğini tabir eden Niyazi K., şöyle konuştu:

Şerife ile Adem ortasında gönül bağı varmış, Şerife benim nikahlı eşim değil, bizim kederimiz yalnızca Adem’in parasını almaktı. Aklımızda öldürmek de yoktu. Şerife evvel Adem’i, sonra beni başına taktı. Artık de 5 kişinin yuvasını yıktı. Kabul etmekle bir şeyleri en büyük kabahat benim. Olağan bir olay değil. Silahla ben ateş etmedim. Cürmü ben işlemediğim için silahı da atmadım. Biz sürüklerken cesedi Murat da olay yerinden ayrılmış. Kesik baş aracın bagajındaymış, ben görmedim. Kesik baş, benim telefonumla çekilmiş, nasıl çekildiğini bilmiyorum.

“KAFATASININ FOTOĞRAFINI GÖSTERDİ”

Eniştesi ile gönül bağı olmadığını belirten tutuklu sanık Şerife K. ise şunları kaydetti:

Eniştemle gönül münasebetim yok. Eşime bana şiddet uyguladığı için boşanma davası açtım. Niyazi de ‘Seni Allah çıkardı karşıma, sana bugüne kadar çektiklerini unutturacağım’ dedi. Ben, utandığım için Niyazi’yi sevdiğimi söyleyemedim.

Eniştemi yanımıza çağırdık. Niyazi, ‘Biz Şerife ile gideceğiz’ dedi. Eniştem de ‘Üstü başı yok, nereye gidecekseniz? Mahkemesi bitince gidersiniz’ dedi. Niyazi ile eşinin ortası açıkmış. Ben de boşanacaktım. Bu sırada gönül bağlantımız oldu. Niyazi, ‘Seni benden kimse alamaz’ dedi, beni kandırdı.

28 yıllık eşim söylemedi, eniştem ne kadar parasının olduğunu neden söylesin. ‘Bacanak bizi Kastamonu’dan çıkar’ diye Adem’i çağırdı. Eniştem aracını biraz ileriye sürdü. Niyazi, üzerine montunu alıp araçtan indi.

“TAHLİYEMİ İSTİYORUM”

Hakkında hazırlanan iddianameyi ve suçlamaları kabul etmeyen Şerife K. şu sözlerle devam etti:

Yarım saat sonra ıslak bir halde geri geldi. ‘Eniştem nerede’ diye sordum, ‘Soru sorma beynini patlatırım, sıra sana da gelecek’ dedi. Oradan benzinliğe gittik. Bagajdan silah ve mermi alıp çantama koydu.

‘Senin de ecelin geldi’ diye beni ormana götürdü. Telefonuma ateş edip dağıttı. ‘Sana artık kimse ulaşamaz’ dedi. Daima bir şeyler içiyordu. Ben de sigara içtim, başım çok kötü halde döndü. Ben Murat’ı görmedim, tanımıyorum. Eniştemin parasını alacağını bilmiyordum.

Biz kaçacaktık, bize yardımcı olacağını zannediyordum. Ardımdan iş çevirmiş. Telefonda eniştemin başının fotoğrafını gösterdi, bedeni yoktu, ben korktum. Niyazi, ‘Bana senin hakkında enişten araçta makus kelam kullandı’ dedi. Bu yüzden Niyazi bunu yapmış olabilir.

Arkamdan çevirdiği işleri bilemedim. Haberim yoktu. Özür diliyorum. Benim kabahatim yok. Benim görüntülerimi çekip dağıttı. Gururumla, namusumla oynadı. Özür diliyorum. Onlar da benim ailem. Tahliyemi istiyorum.

“HİÇBİR ŞEYDEN HABERİM YOK”

Tahliye talebini lisana getiren başka tutuklu sanık E.Ö. de şu sözleri kullandı:

Hiçbir şeyden habersiz, hatasızım. 10 aydır cezaevinde yatıyorum. Ben cesedi ve kesik başı görmedim. ‘Araçların camlarını kırık görünce kaza mı yaptın’ diye sordum. O da bana ‘evet’ dedi. Cinayet işleyecekleri aklıma gelmedi.

Ben her şeyi adliyede öğrendim. Benim olayla ilgili bilgim yok. Soruşturma evresinde bana kesilmiş baş resmi gösterdiler. O yüzden korktum, poşetin içerisine bakmadım. Tahliyemi istiyorum.

“HEPSİ CEZALANDIRILSIN”

Maktul Adem Yeşilgil’in eşi K.Y. de, “Şerife’ye hakkımı helal etmiyorum. Onu kendi ellerimle ben büyüttüm. Hepsinin cezalandırılmasını talep ediyorum.” dedi.

Maktul Adem Yeşilgil’in kızı H.Y. ise şunları söyledi:

Masal anlatır üzere anlatıyorlar. O kabahati ona atıyor, oburu ona atıyor. Para için bu işi yapmışlar. Babamı tanınmayacak hale getirmişler. Palavra konuşuyorlar. Babamın 7 tane cet altını vardı. 10 milyon parası yoktu. Her şeyimizi satsak 3 milyon etmez. Para için bunu yapacaklarını zannetmiyorum. Neden yapmışlar sebep neymiş, açıklamalarını istiyorum. Cezalandırılmalarını istiyorum.

“ŞERİFE’YE YARDIM ETME DEDİM”

Maktul Adem Yeşilgil’in kızı Ş.Y. de, “Ben, babama Şerife’nin erkek arkadaşının tehlikeli olduğunu ve uyuşturucu kullandığını söyledim. Babama karışmamasını söyledim. Şikayetçiyiz, cezalandırılmalarını talep ediyoruz.” diye konuştu.

Maktul Adem Yeşilgil’in kızı F.Y. ise şu tabirleri kullandı:

Babama, Şerife’ye yardım etmemesini söyledim. Şerife’nin çıplak fotoğraflarını gönderdiler bize. Babam da Allah isteği için bir bataklığa düştüğünü söyleyip yardım ediyorum dedi. Babam, Şerife’ye husus sattırıp tehdit ediyorlarmış dedi. Şerife, babamın yerini söylemedi. Farklı yerlerde arattırdı. Babam, üzerinde para, altın taşımazdı. Altınlar konuttaydı. Babamın başına olay gelince konuttaki altınları bulamadık. Sanıklardan şikayetçiyiz. Cezalandırılmalarını istiyoruz.

DURUŞMA ERTELENDİ

Mahkeme heyeti, Niyazi K. ve Şerife K.’nin tutukluluğuna devam kararı verirken, E.Ö.’nünde isimli denetim koşuluyla hür bırakılmasının kararlaştırdı.

Heyet, duruşmayı da ileri bir tarihe erteledi.